4 Şubat 2013 Pazartesi
Kanlı katedral / Spas na krovi / church of the savior blood
29 Ocak 2013
Asıl adı Hram Voskreseniya Hristovo... Yani yeniden diriliş kilisesi. Ama neden adı bu şekilde yani Kanlı Katedral olarak ün yapmış, birazdan anlayacaksınız...
Moskova'daki St. Basil katedraline benziyor uzaktan. Aynı rengarenk, mistik görüntü, soğan kubbeler...Masaldan fırlamış gibi sanki. Pencerelerine bakınca, her an bir disney prensesi görecekmişsiniz gibi... Ama hikayesi oldukça kanlı....
Griboedov kanalı kenarındaki katedral 1883-1907 yılları arasında, mühendis A. Parladnom tarafından Neo-Rus tarzında inşa edilmiş. Dönemin Çar'ı 3. Aleksandr, 1881 yılında bir suikast sonucu ölen babası, 2. Aleksandr için yaptırmış. Gösterişli süslemeleri, dünyaca ünlü mozaikleri ile şehrin bir sembolü haline dönmüş bu yapı. Moskova'da Kızıl Meydan'daki St. Basil Katedraline çok benzediği bir gerçek ancak ondan daha büyük bir katedral. Elbette benim için St.Basil'in yeri hep başka olacak :)
Şimdi, bakalım bu cıvıl cıvıl güzellikteki yapı aslında nasıl bir hikayeyi barındırıyor. Dönem Çar 2. Aleksandr'ın dönemi. Hükümdarlığı sırasında pekçok başarıya imza atmış (hatta 1. Petro ve Lenin'le eşdeğer reformlar yaptığı bile söylenebilir) olsa da özellikle son dönemlerde yaptığı hatalar Aleksandr'ı gözden düşürmeye yetmiş. Alınan kararlar sonrası Rusya kötüye giderken, büyük bir bunalım da peşi sıra geldi. Aleksandr'a defalarca suikast girişimi olmuş. Bir defasında tren yoluna bomba konmuş, ancak trenin geç kalması, bir başka trenin erken geçmesi sonucu asıl çarın bulunduğu trene birşey olmamış. Bir defasında da yemek salonuna bomba konmuş ancak çar bir akrabası ile konuşmaya dalınca geç kalmış ve bomba patladığında 20 asker ölmüş, 40'ı da yaralanmış, çara birşey olmamış.
Sonuçta 13 Mart 1881'de Griboedov kanalı üzerindeki bir köprüden geçerken bomba patlamış. Patlayan bomba yine Çarı etkilememiş ancak bir asker bombanın etkisiyle yaralanmış. Bunun üzerine Çar tüm uyarılara rağmen askerine bakmak için arabadan inmiş, yanına gitmiş ve 2. bomba da o zaman patlamış. Ayakları kopan çar saraya götürülse de kurtulamamış.
Bir rivayete göre geleceği gören birisi Çar'a hep bacakları kan içerisinde öleceğini, öldürüleceğini söylemiş ama Aleksandr bunu hep göz ardı edip korkusuzca yapmak istediklerini yapmış. Hep ölüme meydan okumuş. Sonunda aynen söylendiği gibi bacaklarıo kan içinde kalmış. Bacaklarından akan kan Neva nehrinin kanallarından birine karışmış ve oluk oluk akmış. 3. Aleksandr da babasının ölümcül yara aldığı bu köprünün hemen yanına bu katedrali yaptırmış.
İşte görüldüğü üzere pek de görüntüsü ile örtüşmüyor katedralin hazin hikayesi....
Yine de görülmeye değer fevkalade güzel bir yapı...
Bir dahaki yazım tam benlik b,ir yere ait :) Erarta Modern Sanatlar Müzesi...
Etiketler:
fotoğraf,
gezi,
leningrad,
photograph,
russia,
rusya,
st. petersburg
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Başarılar...
rusyayı hep merak etmişimdir ne güzel resimler.yeni yerler keşvetmekte eminim çok güzeldir.
Yorum Gönder