27 Aralık 2013 Cuma

madame and monsieur



Yarim isler yavas yavas bitiyor. Bu hastaligin bana tek faydasi da bu oldu sanirim :) bu ikili madame and monsieur... coooook uzun zaman once sevgili blog arkadasim lavanta bahcesi yapmisti bunu. O zamanlar Ahu'nun blogunu yeni kesfetmis ve de kendimden gecmistim :)

Onun minik minik cerceveler icindeki islemelerini hatirliyorum cok net. Yilbasi agac susu olarak yapmisti onlari Ahu. Ben de yorum yazmistim bu sevimli cerceveleri nerden buldunuz diye. Ben bulurum diye yanit gelmisti. Itiraf ediyorum Ahu o gun cok bozulmustum :D Ama ben yilmadim ve gezi yazarligindan craft blogculuguna atlamis birinin acemiligi ile takipe devam ettim. Iyi ki ettim. Ahu'nun guzsel islemeleri guzel postlari ahhh ah hele o guzel fotograflari beni eski bir dostla yeniden tanistirdi. Carpi isi-kanavice ne derseniz artik :)

Su siralar boynumdaki duzlesme sebebi ile surekli yatay vaziyetteyim :( bu yuzden yatarak yapabildigim en iyi sey kitap okumak ve carpi isi yapmak. Arada bir dogruldugumda da madame and monsieur'a cerceve boyadim iste. Bu cerceverler polyester. Bir kat beyaz tutkal surdukten sonra sadece beyaza boyadim. Bir ara gri supursem mi diye dusunsem de sonra bembeyaz olmalari islemeleri daha cok ortaya cikardi diye dusunup vazgectim. Bakalim bunlar nereye asilacaklar... Henuz bir fikrim yok ama kitaplikta da fena durmadilar bence :)

25 Aralık 2013 Çarşamba

un noel russe



 bu sene bana neler oluyor bilemiyorum... iki gündür ağır gripten yatıyorum. Boynumun da durumu zaten hiç iyi değil. Hani derler ya geldi miüst üste gelir :( 2013 ile birlikte bu gelenler de gitsin diye umuyorum. Eh 2014'de de birşey kalmadı.



Atölyede Sevil diye bir arkadaşım var canım benim. O da benim gibi çarpı işine gönül verenlerden. Dergi ve fikir paylaşımı iyi oluyor. Geçen ay kitabevinde Creation point de croix dergisini görünce hemen aklına ben gelmişim ve almış :) Zira derginin bir bölümü rus ornamentlerine ayrılmış. Ben de apar topar başladım işlemeye ama... aması var işte. Hemen ardından boyunda düzleşmeden hastanelik oldum. Kağnı hızı ile ilerleyen işlemem sonunda bitti ama bu defa da grip oldum yattım malum.


Bugün dayanamadım yattığım yerde biten işlemeleri dikip bitirdim ama ben de bittim.Şimdi yattığım yerde bilgisayar kucağımda şıpır şıpır gözlerim aka aka bu postu yazıyorum :)



Olsun... hastalık geldiğigibi gider... çaresiz derdimiz olmasın yeter ki :)


Hemen ağacımıza astım bakalım beğenecek misiniz... Bu arada dördünü sıralayınca noel yazıyor. her ne kadar  bize uymasa da orjinalıni bozmak istemedim :)

20 Aralık 2013 Cuma

ho ho ho... ağaç süsü küreler yaptım hoho ho :)



ho ho ho... St Petersburg'dan aldım bu şeffaf küreleri veeee peçeteleri... Boynum tutuk hala feci halde o yüzden pek birşey yapamıyorum. Ama dün akşam dayanamadım yaptım bunları ve bilin bakalım ne oldu? Boynum tutuldu :D Nasıl olacak nasıl devam edecek böyle bilemiyorum. En kısa zamanda fizik tedaviye başlamalıyım :( Neyse yeni yıl geliyor. 2014 bize uğur getirecek inanıyorum. Kafamda bir sürü yeni proje var. 2014'de hepsini gerçekleştirmeyi umuyorum... İşte yeni yıla doğru yaptığım kürelerim, geçen seneden yaptıklarım ve zaman içinde aldığım ve çok sevdiğim süslerim :)

 

veee bu da... St. Petersburg'dan aldığım kar kürem :) kurduğunuz zaman kasabanın üzerinde kızağı ile noel baba dolaşıyor :D bir yandan da Jingle bells çalıyor.

Alttaki bebeği geçen sene boynerden almıştım. Öndeki yumurta şeklindeki noel baba el boyaması, çok eski Rusyadan. Alt tarafları çan şeklinde ağaç süsleri yine geçen seneden ve boynerden ;)

Arkadaki üç ağacı geçen sene yapmıştım. Öndeki ağaç ise yine çok eski el boyaması Rusyadan.

veee bu sene Çin takvimine göre at yılı :) Aşağıdaki at da Moskova'dan yanılmıyorsam 10-12 yıl önce falan almışımdır. Tabi ki el boyaması...

Şimdi oğlumla depoya inip ağacımızı ve diğer süslerimizi getireceğiz... Bize müsade... aaaa bu arada yılbaşı postu bu kadar değil,devamı gelecek... yeni sürprizlerle :)

18 Aralık 2013 Çarşamba

amaaaan canım olmadı kasa olarak kullanırsınız ;)

Ayakkabı kutusundan neler yapılır?

1. mesela kutularınızı rengarenk boyayıp ıvır zıvırlarınızı kullanmak için kullanabirsiniz...


 2. ya da cicili bicili süsler, kapağını delerek kalemlik yapabilirsiniz



3. bolca süsleyerek resim çerçevesi haline getirebilirsiniz...

 4. cep telefonu büyüteç ve ayakkabı kutusu ile projektör bile yapabilirsiniz ama nasıl demeyin google da aratınca çıkıyor :) beni aştı

5. kadife kumaş kaplayıp süsleyip makyaj ya da takı kutusu yapabilirsiniz


AMAAAAN CANIM CANINIZI SIKMAYIN CANINIZI... EN KÖTÜ İHTİMALLE!!! KASA YAPARSINIZ KENDİZE FENA MI :P

3 Aralık 2013 Salı

hohoho... yeni yıl mı yaklaşıyor desem :)

20131202_215322

Yılın en güzel zamanı bence. Yılbaşı yani... Heryer ışıl ışıl süslenmiş,ağaçlar, renkler... Daha da güzeli Cuma günü Peter'e gidiyorum ve kim bilir ne kadar güzel süslenmiştir oralar. Keşke biz de de sadece alışveriş merkezleri ile sınırlı kalmasa, sokaklara taşsa o cıvıltı...



 Epeydir yazmamışım bloga. Bir türlü bilgisayarın başına oturamadım. Telefonun minicik ekranından yarım yamalak bir post da girmek istemedim doğrusu. Tam da kurabiye yapasım gelmişti bugün, ben de paylaşayım
  dedim :)


 20131202_215221

Bu kalıpları geçen sene almıştım ama ne yalan söyleyeyim, açılmadan bekliyorlardı. Kızım matematik dersi yaparken öğretmeni ile oğlumla girdik mutfağa alel acele yaptık birşeyler. Tarifi kalıpların içinden çıktı ama ben beğenmedim açıkçası. Birdahakine kendi bildiğimi okuyacağım :D Süslemelerini de oğlum yaptı  kurabiyelerin.

20131202_215156

 Bardak kenarına asılabiliyor olması ne şirin değil mi... :)

 20131202_215133

Bu arada bir haberim var size... seramik kursuna başladım :D ama henüz elimde birşey yok. daha ancak fitil aşamasındayım. Birşeyler çıkınca görürsünüz nasılsa :)


20131202_215110

 Bizim eve yakın Marina Park diye bir yer açıldı. İçinde de sanat atölyeleri var. Selin ve Ferhan'ın Matilda Ceramic adlı atölyesi orada. Yürüme mesafesinde olması süper tabi. Çamurla oynamak ne güzel birşey... :)

20131202_215941

 O konuya sonra geleceğim zaten. Şimdi çamaşır asma zamanı,bana müsade...

31 Ekim 2013 Perşembe

soğuk günler için sıcak düşünceler...

20131031_010128

 Ben yine kar sayıklıyorum ama Ankara'da hala yaz havası var. Ama tabi sadece öğle saatlerinde. Sabah bahar öğle yaz gece kış havası hakim buralara... Baktım yeni yıl da geliyor... Başladım yine kardan adamlara :) 20131031_010152

Bu defa el boyamasına takmış durumdayım. Çok ama çok keyifli tabi. Bu kitap kutuda yan taraflara sayfa görünümü kullanmak için yaldız boya ve budak tarağının arkasını kullandım... 20131031_174340

 Bir de oval kutuya el boyaması yaptım ama henüz altı bitmedi. O da hafta sonuna biter sanırım :) 20131031_010200

 Evet kare kutum benibekliyor. Bu akşam zemin boyalarını atayım hiç olmazsa... bana müsade ;) 20131031_174332 20131031_174323

11 Ekim 2013 Cuma

Julie&julia adli filmi izliyorum. Julie'nin istikrarli blogculuguna Julia'nin yemek dersi verdigi mutfaga hayran kaldim... :)

Çiftlik set...

farm set

Fotoğraflar pek iyi olmamış bu defa kusura bakmayın :) Sır vernikli olunca ışık çok parlıyor tabi. Çiftlik setim bitti. Şeker-çay ve kahve için olmak üzere üç adet kavanoz (inek-koyun-tavuk üçlemesi ;), bir adet arı vız vız vız bal kavanozu ve bir ader tereyağlık... Hepsi sır vernikli.

farm set

Hala evde bir sürü kavanoz var boyanacak ama biraz mola ;)

farm set

9 Ekim 2013 Çarşamba

Bardak altlıkları...

Untitled

Bu hafta sonu da düşündüğüm daha doğrusu hayal ettiğim gibi geçmedi malesef. Bazen herşey üst üste gelir de avazın çıktığı kadar bağırmak istersin ya... Ne yazık ki bu durum sadece kendini ve etrafındakileri yıpratmaktan öteye gidemiyor... İşte böyle zamanlarda beni rahatlatan tek şey boyalarım ve fırçalarım. Onlar iyi ki var... Birkaç gündür bir türlü fırsat bulup da bitiremediğim bardak altlıkları sonunda bu akşam bitti. Oldukça basit, kısa sürede sonuç veren bir obje. Ama bardak altlığını çok severim. Evde de gittiğim yerlerden alıp getirdiğim altlıklarım var. Hatta barlardan karton altlıkları bile toplarım hoşuma giderse :) Ama insanın kendi yaptığının tadı da bir başka oluyor canım :)

Untitled

Şimdi evimin tarzını biraz değiştiriyorum ama yavaş yavaş sindire sindire yapıyorum bunu. Biraz daha vintage ama daha modern, az biraz da retro. Aslında özüme dönüyorum yavaş yavaş... Ama bunca asiliğin arasına bir parça da klasik asalet... Biraz birşeyler çıksın yavaş yavaş paylaşmaya çalışacağım :)


Untitled

Şimdilik küçük objeler... Güç buldukça büyük parçalara da devam ediyorum elbet... Bu arada atölyede de hali hazırda çift kapılı bir dolap, bir tel dolap ve bir sehpa sırasını beklemekte. Sabahları biraz erken gidip yavaştan onları da yapmaya başladım...


Untitled

 Bazen zorluklarla başınız belaya girse de hayatınızda bir hobi varsa inanın çok daha rahat atlatıyorsunuz... Günlerinizin sorunsuz ve güzellik içinde geçmesi dileği ile...

3 Ekim 2013 Perşembe

Hadi bu da şekerlik olsun ;)

Untitled

Bugün biraz yorgunum, doğruca yatağa gideceğim birazdan... O yüzden hepinize iyi geceler diliyorum ve dün bitirdiğim bir başka cam objeyle sizi baş başa bırakıyorum... Yine sır vernikli :)


Untitled

2 Ekim 2013 Çarşamba

Hepinize çok teşekkürler...

yagdanlik

Geçmiş olsun dilekleriniz yüzünden mi nedir bilemiyorum bugün ayak parmağım hiç sancımadı :) Eminim pozitif enerjiniz taaaa bana kadar geldi... Çok ama çok teşekkür ediyorum güzel dilekleriniz için. Bu arada Nilgün hanımcığım :) nazara çok inanırım ;)
yagdanlik

Efenim bu yağdanlık mı desem tereyağlık mı desem... siz koyun adını :) çok severek yaptığım bir çalışmam oldu. Geçenlerde (henüz ayağıma kapak düşmeden önce) migrosta indirimli ürünler reyonunda görüp aldığım cam birşeydi bu. Baktım evirdim çevirdim ve daha kasadan çıkmadan proje kafamda belirmişti. Hoş bu inek desenini eminim çoğunuz biliyorsunuzdur. Bir aralar pek meşhurdu... Hatta galvanizlerere çok yapılıyordu. Ama konu tereyağ olunca bence cuk diye oturdu :) Hatta atölyeden Sevil'in de pek hoşuna gitti fikir ve o da yaptı. Fotoğraftaki ballığa gelince... Canım Elif'imle birlikte Moskova'dan almıştık. Çok ama çok seviyorum. Hatta Moskova'dan dönerken onu kargoya vermemiş yanımda kendim getirmiştim :)
yagdanlik

Kaygan yüzey boyası enamel ile 3 kat beyaz boyadım ve yetti :) Genelde beyaz camda en az 5 kat ister ya, 3 kat yetince pek sevindim. Çünkü ayağım havada yatarken boyadım :) Sonra da yine ayağım havada kucağıma aldım tepsiyi, hamurlarını yaptım yapıştırdım. Ama bence bunu güzel kılan üzerine sürdüğüm sır vernik. Hem seramik havası verdi hem de yıkanabilir bir hale getirdi...

İşte böyleeee.... hastalık, sakatlık vız gelir tırız gider arkadaşlar ve de ben boş du-ra-mam... aaa bu arada aramızda kalsın ama vestiyerim de pek güzel oluyor. Ama biraz daha zamanı var ;) Şimdilik öpüldünüzzzz....

1 Ekim 2013 Salı

sev, düşle, gül, çalış, hayal et...

Untitled


Bu sıralar başımızda bir takım kara bulutlar var ya haydi hayırlısı... Cumartesi gecesi kızım masadan kalkarken ayağı takıldı ve düştü. Başını ve kulağını kalorifere çarptı. Dizini de yere... Kulağındaki küpe sürtününce kulağı yırtıldı :( Soluğu acilde aldık tabi... Röntgen falan temiz çıktı allahtan. Kulağını da iyice yapıştırıp bantladılar. Tabi baş ağrısı da çok oldu yavrumun. Gece üçe kadar uyutmadım. Takip ettim. Şükür ki baş ağrısı da azaldı, baş dönmesi ya da bulantı da olmadı...

Tam onun şokunu atlatamadan ertesi gün ben dolap kapağı düşürdüm ayağıma. Girişteki vestiyeri boyuyorum da... Kapağını çıkardım, boyadım, çabuk kurusun diye balkona çıkarıyordum ki tam köşeden ayağıma düştü :( Acıdan bir süre sesim kısıldı. Hemen buz koydum, şişmedi ama tırnağımın altında morluk oluştu. Baktım parmağımı kıvırabiliyorum kırık olmadığına karar verip bir de üşengeçlikten doktora gitmedim :/ Ama ertesi gün sabah feci bir sancıyla uyandım. Neyse dedim azalır. Biraz da azaldı hakikaten ve işe gittim. Ama akşam aynı sancı artarak geri geldi. Biz yine acilin yolunu tuttuk tabi. Röntgen çekildi kırık çıkık yok ama ciddi bir ezilme var. Bugün atölyede derste tek tek basarak bade süzerek gayet güzel dersimi yaptım ama saat üçe geldiğinde yine sancıdan duramıyordum :( Ece sağolsun ne duruyorsun eve git deyince paşa paşa geldim eve (ben patron sözü dinlerim :P), şimdi de ayağımı diktim havaya bunları yazıyorum...

Bu kalas panoları da aylar önce yapmıştım ama atölyeden bir türlü getirememiştim. Sonunda hafta sonu getirip yerine koydum... Bol bol mum eskitme ve yağlıboya eskitme var elbet. Üzerindeki yazıları da karbon kağıdı ile geçirip içlerini boyadım...



Untitled

24 Eylül 2013 Salı

Mer = Deniz...

mer


Yazla birlikte bu çarpı işim de ancak bitti... Ankara bir soğudu ki sormayın... Hani pastırma sıcağı? Neyse ben de buna bakar bakar ısınırım :D Yastık mı yapsam acaba? DMC Mouline iplikler, DMC 27ct linda kumaş...

22 Eylül 2013 Pazar

yeşil çay, tarçınlı kurabiye, fındık fıstık oo oooooo

pazar pazar balkon keyfi

Kızım anneannesi ve dedesi ile birlikte, oğlum sokak çocuğu modundan henüz çıkamadı... O zaman dedim ben de pazar gününü henüz tüketmemişken balkon keyfi yapayım :)

21 Eylül 2013 Cumartesi

Baharatlıklar

Untitled

Atölyede iki dolap bir dresuar beni bekliyor ama ben bu şirin şeyleri yapmaktan kendimi alıkoyamadım :) Çizgile puantiyele, karele, bir de yüz kat dök... süperrrr....



Untitled

Bu arada dolabın birini boyamaya başladım ama oldukça yavaş ilerliyor. Evin tarzını kökten değiştirmeye karar verdim. Haydi hayırlısı :)



Untitled

  Çoooook yapacak iş var :)

 Untitled

7 Eylül 2013 Cumartesi

lavantanın yeri başka...

lavender

 Atölyeye yeni gelen her obje benim için derya deniz :) Hemen üzerinde düşünmeye başlıyorum... ne yapmalıyım? Bu kutu mu desem sepet mi desem çiçeklik mi deseeeemmmm derken çiçeklikte karar kıldım ve hemen kaptım boyayı oturdum başına... Elbette lavanta vazgeçilmezim. Bugün de böyle birşey çıktı ortaya. Atölyemizin vitrininde de yerini aldı...

  lavender

 Yine mum eskitme, yine yağlıboya eskitme, yine elde boyama yazı... Sade ve öz ;)

  lavender
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...