31 Ağustos 2012 Cuma

Yorgun+argın+uykusuz+muykusuz ama mutlu



Evime döndüm... Bugün işe bile gittim ama gece yolculuğunun yorgunluğunu birtürlü üzerimden atamadım. Eve döndüm yattım yattım uyuyamadım. Uyuyamadıkça da sinir oldum. Olsun... Birsürüiş beni bekliyor. Bugün dinlenmece hafta sonu kendimi tamamen evime adamaca...

Kafamda bin tane proje var. Önce aylardır ilgilenmediğim evimle ilgileneceğim, sonra aylardır dokunmadığım tuvallerime dokunacağım. Epeydir takı yapmadım canım bir istiyor ki sormayın... Hem atölyede de çok iş var. Çok yaratıcı olmam gereken bir dönem. Bunun için önce huzurlu olmalıyım. Tatil çok güzeldi, çok güzel dinlendirdi. Artık yeniden yorulmanın zamanıdır :)

Sevgili Lolipu'nun blogunda birbirinden güzel bileklikleri gördükçe iştahım açılıyor, yaptıklarım yetmedi, daha da yapasım var :) Yukarıdaki de Jeremiah Junction tasarımı son çarpı işim, işlemeye başladım ama kimbilir ne zaman biter tabi... Bu arada diğer işlediklerimin de bir hale sokulması lazım, evim işlenmiş ama öylece terkedilmiş çarpı işleri ile doldu. 

Bu arada tam 1 yıldır duvarlara asılmayı bekleyen onca yaptığım iş, çerçevelenmeyi bekleyen resim var. Elbet onlara da birgün dokunacağım, kendime inanıyorum :D

Ama bugün bana müsade... TV karşısındaki koltuğa bayılmaya gidiyorum.

30 Ağustos 2012 Perşembe

Anamur'da son gün...



Dün akşam ışıklı oyuncaklarımızla çocuklar gibi şendik :)

Şimdi eve dönme zamanı ama önce..... :)









30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun...



Pek çok ülkenin zafer bayramını nasıl kutladığını düşününce içimi bir burukluk sarıyor. Zira bizim ülkemizde kutlamalar bile iptal edilecek duruma geldi... Yine de kıymetini bilen herkesin bayramını kutluyorum...

28 Ağustos 2012 Salı

bileklik örüyorum



3 gündür çarpı işine bir ara verdim. Önce taş boyadım durdumşimdi de bileklik örüyorum durmadan. Lise ve fakülte yıllarımda ne çok örerdim... Ama eskiden baklava baklava da örerdim, unutmuşum :/

Tatilin bitmesine az kaldı. Her ne kadar buradaki güzellikleri (bahçeden domates salatalık biber,sütçü teyzeden yarım saat önce sağılmış süt, o sütü kaynattıktan sonra kaseye alınan kaymak, kaymağın üzerine evde yapılmış reçel, akşama o sütle mayalanmış ev yoğurdu, yemeğin üzerine ev dondurması...deniz-kum-güneş) bırakmak istemesem de evimi ve atölyeyi ve de tabi ki atölyedeki herkesi çok özledim :)

26 Ağustos 2012 Pazar

24 Ağustos 2012 Cuma

i tawt i taw a puddy tat :)



ve 3. kedili çarpı işim de bitti. Bunlar sonuçta ne olaak, bunu Ankara'ya dönünce göreceğiz ;) Ünlü minik kuş Tweety'i bilirsiniz. Şu yaramaz kedi Sylvester'ı görünce "Bir kedi gördüm sanki" der ya işte öyle birşey. Ama bunlarda birden fazla kedi var :) Tweety gibi "i tawt i taw a puddy tat" diyorum :))))

Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim. Bunların şemasını sevgili arkadaşım Dolunay'dan almıştım. (http://ahousefulofhappiness.blogspot.com/) Dolunay çok güzel, key,fli çarpı işleri yapar.



23 Ağustos 2012 Perşembe

Kızım sayesinde günübirlik Alanya...



Kızımın Moskova'dayken en iyi arkadaşı Kristina idi. Tatlı kızdır Kristina. Ancak onunla en son birbuçuk yıl önce Şubat tatilindeyken Moskova'ya gittiğimizde görüşebilmişlerdi. Haliyle birbirlerini çok özlemişler. Öğrendik ki Kristina ailesi ile birlikte Alanya'da bir tatil köyüne gelmişler. Ama Anamur Alanya arası 2.5 saat. Gidilmez mi? Gidilir elbet :) Sabah sekizde yollara döküldük ama ne gündü bilseniz... Bu arada tatil köyü resmen Rusya gibiydi. Konukların yüzde sekseni Rusmuş. Hatta etraftaki tabelalardaki yazılar bile Rusçaydı. Hani hava 40 derece olmasa Moskova'da sanacaktım kendimi :P

Önce Sera'yı arkadaşının yanına bıraktık. Bir sarıldılar, bir sarıldılar ki sormayın :) Beş saat verdik onlara ve biz yeniden yollara düştük... Önce Manavgat şelalesine gittik:


Ardından Damlataş mağarası:












Bu arada Kleopatra plajını da gördük:


Alanya kalesine çıkmadan olmadı:


















Son olarak İncekum plajında serinleyip Anamur'a geri döndük...






Sera ve Kristina da bir süre daha birbirlerini özlemeye devam edecekler :(
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...