Beş gün kaldı, üç gün kaldı, gidiyoruz derken gittik geldik bile :) Çok ama çok güzel bir o kadar da faydalı bir gezinin tadı damağımda kaldı :)
Öncelikle böyle bir geziyi akıl edip peşine düştüğü ve bizi de peşine takdığı için sevgili Ece Aymer'e, gezinin mimarı Nur hanım'a ve her tür kahrımızı çeken rehberimiz Mehmet Bey'e teşekkür ediyorum. Sonraaaaa tüm gezi arkadaşlarıma: hepiniz SÜPERdiniz :)
Bir grup bu kadar mı uyumlu olur? Aramızda her ne kadar blog ve facebook'dan bilsek de tanımadığımız birbirinden tatlı bayanlar vardı. Hepinizle tanıştığıma çok memnunum. Umarım bundan sonra da görüşmeye devam ederiz....
Gezimize gelince.... Ben bir postla özetleyemeyeceğim kusura bakmayın :) O yüzden hergün bir post girip gün gün yazmaya karar verdim. 21 Haziran akşamı başlayan yolculuğumuzun fotoromanına başlıyorum :)
21 Haziran akşamı otobüsle başladı yolculuğumuz. Sabaha karşı üçü biraz geçe havaalanındaydık. Yol boyunca biraz uyuduk, biraz uyumadık. Ben şahsen 2 film izledim, otobüsümüz gayet rahat ve konforluydu. Dolayısıyla havaalanına geldiğimizde bir sarhoşluk vardı hepimizde. Grubun geri kalanıyla da orada buluştuk. Uçağa bindiğimizde piller tükenmek üzereydi. Bu yüzden ben uçakta biraz şekerleme yaptım diyebilirim.
Palma,Malorca Spanien— İspanya Hava sahası'da
Ne dersiniz, paraşütleri takıp İbiza'ya doğru atlasak mı? :)
ve Hola Madrid... sonunda otobüsümüzdeyiz... 22 Haziran 2012
Plaza de Toros / Boğa güreşi arenası. Burası gittiğimiz gün açık değildi. Haftanın belli günlerinde güreşler oluyormuş, ona denk gelmedik. Gerçi benim açımdan kayıp olmadı. Çünkü boğalara yapılan eziyet nedeniyle ben zaten son derece karşıyım bu olaya. Zaten adil bir güreş olduğu da söylenemez. Güreşin başlangıcında boğanın ensesine ilaçlı oklar atılıp uyuşturuluyormuş. Nedir bu insanların kompleksi anlamıyorum!
Belediye binası
don quixote ve sancho panza
Madrid'deyimmmmmmmmmmmmmm :)
don quixote ve sancho panza
Adımızı Madrid sokaklarına yazdık :)
Sokak tabelaları bile sanatsal...
ahhh sahaflar her yerde bir numaram :)
Plaza Mayor'a girmek üzereyiz
Plaza Mayor (Mayor meydanı)
Binalar resmen işlenmiş...
Ara sokaklardan Sol meydanına doğru ilerliyoruz...
ve Sol'deyiz... Meydanın tam adı olan Puerta del Sol Güneşin kapısı demek...
Sol meydanındaki bu heykel Madrid'de olduğumuz sürece bizim buluşma yerimiz olacak :) Heykel Charles III'e ait.
Otobüsümüzün bizi beklediği yere doğru gidiyoruz, sırada otelimiz var...
5 yorum:
işte bir satçı böyle güzel anlatır ve resmeder;)
gülay t.
çok güzel anlatmışsın sanki tekrar ispanyadayız gibi emeğine yüreğine sağlık.bundan sonra takipçinim.
sevgiler
aytaçgillerin melek
cok keyifli bir ani olarak kalicak belleklerde eminimmmmm
sevgiler tarchin
Face'den de baktım. Buradan da tekrar okuyacağım:))
Hoşgeldinizzzzz
heyecanla fotoromanın devamını beklicem:)))))
çok güzel bir yolculuk olacağına emindim zatennnn
inşallah bi dahakine ben de katılırım
Yorum Gönder