15 Ağustos 2015 Cumartesi
grannysquare günüymüş :) Ben de babaannemi anıyorum :)
Daha önceki yayınımda size babaannemle karşılıklı tığ ördüğümüzden bahsetmiştim ya... İşte o konuya geri dönüyorum. Neden mi? Çünkü bugün grannysquare (hanım dilendi bey beğendi) günüymüş :)
Yukarıdaki ve de aşağıdaki yatak örtüsü rahmetli babaannemin yaptığı bir örtüdür ve bu motifin tekrarı ile yapılmış. Oldum olası çok severim bu motifi... Fotoğrafta gördüğünüz yer annemin yatak odası. Her ne kadar bu örtüye el koymuş olsam da arada anneme ödünç veriyorum :D Bugün özellikle fotoğraf çekmek için gittim ;)
Rahmetli babaannem bu örtüyü annem bana hamileyken örmüş. Yani benimle yaşıt :) (elbette size 44 yaşında olduğumu fısıldayarak söylüyorum :D) Bunu anneme örerken bana da sarısını örmüş. Ufacık yatağıma örtmek için :D yani o da benle yaşıt ve o örtü de hala bende. Gözüm gibi bakıyorum. Arada çıkarıp sevip sarmalayıp dizlerime örtüyorum. Çok hoşuma gidiyor.
Ben ilkokuldayken sık sık babaannemlerde kalırdım. Annem de çalıştığı için okuldan çıkınca babaannemlere giderdim. Bana el işi şeyleri hep babaannem öğretti. Tığ işi örerken onu seyretmeyi çok severdim. Bana da bir tığ bir iplik verirdi ben de onunla savaşır dururdum. Sonraları gençlik ateşi mi nedir unuttum öyle şeyleri yapmayı. Taki evlenip kendi evim olana kadar...
Buradaki yastıklar da babaannemin elinden çıkmıştır. Ama onlar hala annemde... şimdilik :D
Evlenip İstanbul'a giderken babaannemim benim için yaptığı tüm el işlerini aldım. Genelde yaşıtlarım o tarz şeylere çok rağbet etmese de onların benim için yeri bambaşkaydı. 1994 yılında evlendiğimde mobilyadan ev aksesuarına herşey modern tarzda tercih ediliyordu, moda öyleydi. Hatta başta Kelebek mobilya olmak üzere mobilyalar hep siyahtı ve keskin hatlardan oluşuyordu. Country tarzını bilen ya da seven oldukça azdı. Ama biz oldum olası çok sevdiğim için mobilyaları Anamur'da karaçamdan özel olarak country tarzında yaptırdık. Dolayısıyla tüm o tığ işleri de evime çok yakışıyordu...
Ancak 3 yıl sonra Moskova'ya taşınınca tüm o eşyalar, el işleri Türkiye'de kaldı... 5 yıl önce döndüğümüzden beri büyük bir keyifle yeniden kullanmaya başladım...
Bugün madem grannysquare günüymüş ben de fotoğraflayıp koyayım dedim :) Aşağıdaki fotoğrafta solda rahmetli babaannem ve dedem sağda ben :)
Aşağıdaki fotoğraflarda rahmetli anneannem ve dedem...
Burda da ben yukardaki yatak örtüsünün üzerinde :D Annemin saç modeline bayılıyorum burada...
Aynı örütünün üzerinde yine ben :D birazcık büyümüş halim ;)
Annem, babaannem ve ben ;)
Annem, babam ve ben :)
Bu daaa babaannemin benim için ördüğü örtü. Bunu benden sonra kardeşim, kızım ve oğlum da kullandı. İnşallah ileride torunlarım da kullanacak :) ;)
Hanım dilendi bey beğendi... Neden böyle bir isim verilmiş bilmiyorum. Belki de yapabildiğim bir motif olduğu için belki de anılarımdaki yeri yüzünden çok seviyorum. O halde grannysquare günümüz kutlu olsun :D hafta sonunuz ve haftanız rengarenk geçsin ;)
Etiketler:
anı,
anılar,
babaanne,
crochet,
elişi,
eski,
grannysquare,
grannysquare2015,
grannysquareday,
örgü,
tığişi,
tığörgüsü,
yatakörtüsü
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 yorum:
Sevgili Seden,
Öncelikle böyle senin gibi güzel evlat yetiştiren ve şu anda aramızda olmayan aile büyüklerinin mekanları cennet olsun. Onlara ne mutlu ki çok güzel bir eser yani seni bırakmışlar. Yetiştirdiğin evlatların da senin gibi aile bağları güçlü olurlar ümidini taşımaktayım. Yitirdiklerimizi anmakta bir anlamda dua gibidir. Daha doğrusu benim kişisel görüşüm. Acaba Nilgün ve kedi sana bir şeyler çağrıştırıyor mu?. Şaka bir yana eskilerin dediği gibi 10 parmağında 10 marifet, dilerim bu üretkenliğin hiç eksilmesin. Ortaya çıkan her şey öylesine güzel ki. Bütün Dünya Dergisinde okumuştum;
Paylaşmanın kendini azaltmak olmadığını, iletişim kurmanın sadece konuşmak olmadığını, mutluluk maskelerinin satılmadığını bilen, kendisi ve tüm dünyayla barışık olan ve bunları tüm çevresine anlatıp aşılayacak kimseler aranılmaktadır ve aranılan kişi Seden'in kendisidir. Tüm paylaşımların için teşekkür ederiz. Kucak dolusu sevgiler.
SEvgili öznur, beni duygulandırdın. Yorumunu okuyunca beni anlayan birisinin olduğunu gördüm ve çok mutlu oldum. Umarım yeni nesil, çocuklarımız da bizler gibi geçmişine sahip çıkar. Ben çocuklarımı yetiştirirken çabalıyorum ki şükürler olsun yüzümü kara çıkarmıyorlar. Paylaşmak dünyada verilebilecek en güzel hediye bence. Hem de tanıdığın, tanımadığın herkese ulaşabilen bir hediye. Ne mutlu bana ki sizler gibi dostluklarım oldu internet sayesinde. Çok çok teşekkür ediyorum, sevgiler
bu arada öznurum Nilgün ve kedi derken? :)
Ne tatlı bir hatunsun sen !
Babannenin ruhu şad olsun !
Galiba kulaklarım çınlar gibi oldu ☺️
Nilgun hanimcim mutlaka gelicem sirf sizle yuzyuze nir kahce icmek icin :) iyi ki varsiniz ;)
Sevgili Seden,
Nilgün ve kedi konusu , Nilgün'ün Bloguna bıraktığın yorumla ilgili. Biraz gizemli yazıyorum değil mi?. Melekler seni korusun.
Hepsi de çok güzel örenlerin emeğine sağlık, mekanları cennet olsun..
Sry çok teşekkürler
Sevgili Seden;
Çok güzel bir yazı olmuş. Benim de anneannem ve babaannem ile olan anılarım canlandı. Babaannemi pek tığ ile uğraşırken gördüğümü hatırlamıyorum ben, anneannem ama çok güzel danteller, yatak örtüleri, perdeler falan ördü zamanında. O ama hep ince kukalarla örerdi. Bana da o kadar çabaladı ki öğretmek için ama benim kafam o küçük halimle hiç basmadı:) Kızardı kız dediğin örgü bilmeli, öğretmiyorsunuz şu çocuğa derdi. Burada can sıkıntısından öğrendim. Eskiden bir de tabi şimdi olduğu gibi herkes yapmıyordu,moda da değildi. Bana hep koca kadın işi gibi gelirdi. Oysa şimdi bayılıyorum. Kendi çapımda bir şeyler örmeye gayret ediyorum. Tığ çok zevkli bir olay gerçekten. Bu hanım dilendi bey beğendi modelini de çok seviyorum. Biraz da eskici olduğum için evdeki tığ işi örtüleri falan hep topluyorum, kıyamıyorum çok eskimiş ve yırtılmış dahi olsa. Fotoğraflarınız harika. Böyle seneler evvelinden gelen hatıraların güzelliklerini içine sindirmiş eşyaların yeri kıymet bilende elbette ki bambaşka oluyor. iyi ki bizim gibi kıymet bilir insanlar var. Hayatımızın belki de en güzel zamanlarıydı onların yanıbaşımızda olduğu zamanlar. Eski sandıkları açtığımdaki o koku geldi şimdi burnuma bir anda yazarken. Biz de umarım çocuklarımıza bırakırız böyle güzel eşyalar ve onlar da kıymetini bilirler. Ben şimdi ilk kez bir battaniyeye başladım. Motif motif değil böyle adını bilemedim şu an ince uzun kolay bir örnek işte:) Henüz yeniyim, ama ilk olduğu için çok kıymetli.
Öpüyorum çok
Yatak örtün gerçekten şahane ellerine, gönüllerine sağlık. İyi ki güzel anılarımız ve fotoğraflar ve tabi o günlerden kalan özel eşyalarımız var,şanslıyız.
Sevgilerimle
Sevgiki Tuğ a ne guzel anilara bir pencere acabilmek... Bana da gencken buyuk kadin isi gelirdi ama simdi bayiliyorum. Ama ruhum hala ba aanesinin dizinin dibindeki kiz cocugu 😊
Yorum Gönder